Geçmişte yaşadığımız olumsuz olayların duygularımıza düşüncelerimize ve bedenimize olan olumsuz etkisini hepimiz biliriz.
Yaşadığımız korku, utanç, öfke, acı, üzüntü, stres vücudumuza yerleştiğinde; sevgi ve şefkat alamama, sevgi ve şefkat yaşayamama, kendimizi ifade edememe, değersizlik, kendimizi suçlama, sürekli yorgunluk, karamsarlık, bağımlılık, nefes almakta zorlanma, dikkat dağınıklıkları, aşırı duyarsızlık gibi problemlere sebep olur ve yaşam kalitemizi olumsuz etkiler.
Diamond Breathwork uygulamalarıyla önce bedendeki bizi sınırlayan korku, utanç, acı, öfke, üzüntü gibi negatif duyguları bedenden arındırarak sevgi, şefkat, yaşam coşkusu, mutluluk, dinginlik, özgüven, dikkat toplayabilme, kendini ifade edebilme gibi zaten doğamızda bulunan, negatif duyguların bastırdığı pozitif duyguları açığa çıkararak yaşam kalitemizi arttırabiliriz.
25 yılı aşkın süredir kişisel gelişim danışmanlığı yapmaktayım. Genellikle kullanılan danışmanlık yöntemlerinde duygu ve düşüncelerini değiştirmeye çalışarak bireyin yaşam kalitesi arttırılmaya çalışılır. Bu metodoloji uzun ve yorucu bir süreç alır.
Diamond Breathwork uygulamalarıyla ise değişim ve dönüşümü bedenden başlatıyoruz. Negatif duygulardan bedenimiz arınınca hem bedenimiz hem de düşüncelerimiz doğasına geri dönüyor ve düşüncedeki değişim ya kendiliğinden oluyor ya da daha kolay değişiyor.
Bu farklılık çok önemli olduğundan bunu bir örnekle açıklamak istiyorum.
Değersizlik duygusunu uzun yıllar yaşadıysak ya da kendimizi değersiz hissettiğimiz kötü ve büyük bir olay yaşamışsak, bir türlü bu değersizlik duygusundan kurtulamıyorsak bedenimiz bu duyguyu kaydetmiştir. Bu duyguyu bazen fark ederiz bazen edemeyiz ancak bu duygu bizi arka planda yönetmeye ve hayatımızı sınırlamaya devam eder. Bu değersizlik duygusu vücudumuzda olduğu sürece bilinç (zihin-düşünce) olarak değerli olduğumuzu bilsek bile bu sınırlamadan tam kurtulamayız.
Diamond Breathwork uygulamalarıyla vücudu bu değersizlik duygusundan özgürleştirdiğimizde zaten doğamızda var olan öz değer duygusunu tekrar hissetmeye başlarız. Bu durumda zihin ve beden uyumlu hale gelmiş olur, kişinin yaşam kalitesi de böylelikle kalıcı bir şekilde artmış olur.